Bir resim neye işaret eder? Ne paylaşabilir? Yapanı nereye taşır?
1. Küçük bir öğrenci ressamken, kopyalarken öğrenir, şaşırır, normal olarak yaşamadığım bir mutluluk yaşardım. Hayalimi resmederken hayalimi öğrenirdim.
2. Büyük öğrenci ressamken resim bilmediğimi öğrendim. Bu beni resim tekniğine yoğunlaşmaya zorladi. Eski mutlulukları yaşamayı bıraktım. Sadece beğenilmenin mutluluğu, eğitimsel mutluluk; benmerkezci haz. Çocuk ressama güle güle.
3. 18 yaş ve aşk. Üniversite yurdunda onun fotoğrafına bakarak, yattığım yerde onun ilk gördüğüm andaki hayalini tekrar kurarak geçirdiğim saatlerin sonunda, zorunlu olarak, çaresizlikle onun resmini yapmak icin fırçayı elime aldım. Yaptım, baktım. Yaptım, baktım. Dehlizlerin içinden geçtim. Resimle aydınlandım.
4. Hayalci bir aşkın açtığı yoldaki gelişme sürerken her aşamada resim de var oldu; tuvalde ya da rüyalarımda. Artık boş tuvalle karşılıklı oturduğumuzda kimin kime hükmedeceği, kimin kimi bekleteceği, kimin kime yol göstereceği belirsizdi. Kesin olan tek sey vardı: Her birlikteliğin sonunda hayretler içinde ayrılmak. Resim, ki fırça, tuval, boya, mekan, zaman ve hafsalanın ortak gerçekleşmesidir; içimdeki insanı, çocukluğundan vazgeçmemiş insanı, hep bir başka boyuta taşıdı.
5. Sonunda 'Ressamcı' özyaşamını standart bir yaşamla takas etti. Bir gün dönüp resim yapabileceğine inandı. Ya da ustalıklı bir yalanla kandırdı kendini. Oysa sanata ve sanatçıya para işlemezdi ki. Planlar ise bazan avuntudur. Insan değişir. Ne kadar uzaklara ve nasıl savrulduğunu anlaması bile mucizedir. Yine de...
Not-Yan tarafta, Erika'nin resimleri ne guzel di mi?